Translate

30 Kasım 2012 Cuma

“e kilolar aynen duruyo ama”


Eveeet, doğumdan tam 4 buçuk ay geçti. Bende hala 7 kilo fazlalık var; ki benim sağlıklı kilomdan 13-14 kilo fazla anlamına geliyor. Süt verdiğim için ve zaten iştah had safhada olduğu için bırak hafif yemeyi, yemek konusunda süper icatlarım bile oluyor. Olmadık şeyleri canım çekiyor ve hatta hamileykenki aman doğal olsun, aman besleyici olsun takıntıları da yok, herşeyi yiyorum. Pasta, tatlı, börek, bol tereyağlı herşey çekiyor canım. Özellikle de hayvansal ürünler.. Kırmızı et istiyor canım mesela, et süt yapar derler ya, bence kesin doğru!!! Gelsin pirzolalar, gitsin bonfileler! Geçenlerde kan tahlili yaptırmıştım, kolesterol birazcıkkk yüksek çıktı, doktor dert etmeyin, ne yiyorsanız aynen devam edin, belli ki bebeğe yarıyor dedi.. Ben de zaten fazla sorgu sual etmeden tam gaz devam ! Arada, sebzeye yöneliyorum, tatlıyı kesiyorum mesela. Baktım süt azalma eğiliminde, hemennn etlere yeniden abanmaca başlıyor. Kilom ve görünümüm de hep aynı, yesem de yemesem dee.

Aslında yeme içmeden değil, başka bir konudan bahsedecektim, konu doğal akışıyla yemek muhabbetine kaydı .. İnsan neyi severse onu konuşurken uzattıkça uzatıyor işte. Bugün bir ara dışarı çıkmıştım, bizim terzi Cemal Usta’ya uğradım. Adamla hamileliğimin başından beri tanışıyoruz, o sıralar işle ilgili bir projeyi beraber yapmıştık, daha doğrusu ona siparişle özel bir halı hurcu yaptırmıştım. Adam güleryüzlü ve sempatik olduğu kadar aynı zamanda da çok zeki ve esnek kafalı. Aslında kıyafetleri tadil edip dikiyor, ama benim isteğime de hiç tereddütsüz tamam dedi, çok da iyi bir iş çıkardı. Müşterim olan müze de çok memnun kaldı. Tabiki bu süreçte Cemal Usta'yla kumaş geldi gitti, fermuar örneği , hurç örneği derken epey bir görüştük. Zamanla o da karnımın şiştiğini fark etti.
Normalde erkeklerde tuhaf bir çekingenlik oluyor hamile kadınlara karşı. Özellikle de işle alakalı tanıdığım ve kendi çocuğu olmayan kimseler daha da bir utangaç oluyor. Belli ki nezaket gösteriyorlar, belki de benim aşırı hassas olmamdan ve birden ağlayıverecek olmamdan endişe ediyorlar, veyahut da düşüp bayılacağımdan. Karnımda bebek var yahu, varoluşun en doğal olayı, neden bu kadar çekiniyorsunuz, girin konuya, sorun doğum ne zaman, kız mı oğlan mı, kaçıncı çocuk diye, neyi merak ediyorsanız sorun. Ben zaten bayılıyorum bunları konuşmaya, siz sorun ben konuşayım. Aaa yoksa asıl çekinceleri bu mu erkeklerin?  Zaten fazlaca kadınsal olan bu konuyu açıp beyinlerini ütülememden mi endişe ediyorlar aslında?

Bu Cemal Usta kendiyle son derece barışık biri olduğundan mıdır nedir, çok rahat. Hamile olduğumdan şüphelendiği anda soruverdi, hani düşünmedi acaba kadın kilo aldı da pot kırar mıyım diye. Galiba terzilikte kadınlarla oldukça fazla zaman geçiriyor olsa gerek ki kadın psikolojisinden anlıyor besbelli. İlerledikçe de konuşuyorduk, “ya Pınar hanım işler nolacak sizin doğum sonra?” diye ciddi sorular da sorduğu oluyordu. Hatta bebeğin erkek olacağını göbeğin yuvarlaklığından tahmin bile etti desem abartmış olmam, tam bir uzman. :) Bugün uğradığımda da bebeği sordu. 6 aydan fazla zamandır hiç görüşmemişiz. Sonra döndü utanmadan karnıma göz attı, “e kilolar aynen duruyo ama” dedi.. Deseydim “baksana hala hamile pantolonumu giyiyorum”, iş iyice komik olurdu. Normalde bunu bana başkası dese ona çaktırmazdım ama içimden kesin bozulurdum, beni anlasana ya süt veriyorum, uykusuz kalıyorum yoruluyorum, bir de diyet mi yapacağım gibi düşüncesel bir tartışmaya girerdim. Ama söz konusu Cemal Usta olunca güldüm ona, “ya usta napiym iştaha engel olamıyorum yiyorum” dedim. “Bebek bir ayaklansın, atarız fazlalıkları sen merak etme” dedim. İkimiz de güldük, bense üstünden 5 saat geçti hala gülüyorum. Onun rahatça söylemesine, benim de övünürcesine iştahımdan bahsetmeme güldüm, gülüyorum. Sanırım o yüzden bugün Cemal Usta sayesinde kilolarımla barıştım. Yine de onları artık sevgiyle göndermek istiyorum. O yağ depoları bebeği beslerken görevlerini güzelce yapsınlar, bu süreç bittikten sonra da kolayca ve en doğru sürede bedenimi terk etsinler.  Ve öyle de oldu!